İzmir Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar Gidiş Terminalinde, Sun Express Havayolları kontuarı önünde rehberimizle buluşuyoruz ve check-in işlemlerimizi tamamlayarak 4:25’te XQ 966 sefer sayılı aktarmasız (direkt) uçuşumuzu gerçekleştiriyoruz ve yerel saat ile saat 06:30’da Berlin Brandenburg Hava Limanına varıyoruz. Bizi bekleyen aracımıza bagajlarımızı yerleştirip yerlerimizi aldıktan sonra soğuk savaş döneminin simgelerinden olan Utanç Duvarını, Berlin’in önemli kontrol noktalarından Check Point Charlie’yi, kentin simgelerinden olan Müzeler Adasını, Berlin Katedralini (DOM), Gendarmenmarkt Meydanını, Unter den Linden Caddesini, Brandenburg Kapısını, Parlamento Binasını, Alexanderplatz Meydanını görüyoruz. Kent merkezinde alışveriş ve öğle yemeği için verilecek serbest zamanın ardından, kentten ayrılıyor ve Almanya’nın en güzel şehri olarak bilinen, Elbe’nin Floransa’sı olarak nitelendirilen Dresden’e varıyoruz.  Barok yapıları ve binalarıyla ünlü şehrin merkezinde yürüyüş turumuza başlıyoruz. “Avrupa’nın Balkonu” yakıştırmasıyla tanımlanan Brühl Terası, Elbe Nehri, Albertinum, Güzel Sanatlar Akademisi, Hof Kilisesi, Semper Operası, Zwinger Sarayı, Eski Şehir Meydanı, Frauenkirche Kilisesi, Martin Luther Heykeli görülecek yerler arasındadır. Turumuzu tamamladıktan sonra akşam yemeği ve konaklama.

Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, Dresden kentinden ayrılıyor, kısa bir yolculuk ile Çekya’ya geçerek, II. Dünya savaşının izlerini taşıyan Nazi Kampları arasında Auschwitz kampına geçiş noktası olarak Gestapo tarafından kurulan Terezin Kampında kadın ve erkeklerin ayrı ayrı kaldıkları koğuşları, SS asker kışlalarını, Nazi Almanya’sının inşa ettiği bölümleri, hafızalardan çıkmayacak belgeleriyle Terezin Müzesini rehberimizin ilgili anlatımlarıyla geziyoruz. Oscar ödüllü “Hayat Güzeldir” ve “Piyanist” filmlerine ev sahipliği yapan Terezin Kampı ziyaretimizin sonunda, 18. ve 19. yüzyıllarda Avrupa sosyetesinin yanı sıra sanat ve siyaset dünyasının ünlülerinin en uğrak ve en meşhur şehri olan bizlerin Atatürk’ün tedavisi için ziyaretinden çokça bahsedilmesinden tanıdığımız kaplıcaları ve porselenleri ile meşhur Karlovy Vary’yi gezmek üzere yola koyuluyoruz. İlk durağımız, tedavi esnasında Atatürk’ün konakladığı Rudolf’s Hotel oluyor. Kentin eşsiz tabi doğal güzellikleri arasında yan yana inşa edilmiş muhteşem konakları, her yıl düzenlenen Karlovy Vary Uluslararası Film Festivali'ne ev sahipliği yapan tarihi Grand Pupp Oteli, Çar Petro, Goethe, Beethoven gibi Dünya değerlerinin kaldıkları evleri görerek, termal galerileri ziyaret ediyoruz. Turumuzun ardından verilecek serbest zamanda Çek geleneksel lezzetlerini tatma ve kristal, porselen, granat ve kehribar taşlarının yanı sıra diğer geleneksel Çek hediyelik eşyalarının satıldığı fabrika satış mağazalarında alışveriş yapma imkânına sahip oluyoruz. Serbest zamanı ardından Karlovy Vary’den ayrılıyor ve Çekya’nın başkenti olan ve Altın Şehir, 100 kuleli şehir Masal Şehir lakaplarıyla da anılan Prag’a gidiyoruz. Akşamüzeri saatlerinde kente varışımızın akabinde akşam yemeği ve konaklama.

Prag kentindeki bu ilk sabahımızda otelimizde kahvaltımızı yaparak, Tarihi Tren Garı, Ulusal Müze, Devlet Opera Binası, Wenceslas Meydanı görülerek yapılacak panoramik şehir turumuza başlıyor, devamında kentin efsanevi hikâyesinin başladığı Vişegrad’a gidiyoruz. Şehrin, 10. yüzyılda kurulduğu bölgede Aziz Peter ve Paul Bazilikasını görerek, Vltava Nehrinin manzaraları eşliğinde yürüyüşümüze başlıyoruz. İlk olarak, Bohemya Krallarına, Kutsal Roma-Germen imparatorlarına ve Çekoslovakya Cumhurbaşkanlarına ev sahipliği yapan Prag Kalesi’ne ulaşıyor ve kaleden Eski Kraliyet Sarayı, Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Prag Başpiskoposluğunun merkezi ve şehrin katedrali olan, 1344 yılında yapımına başlanan, inşaatı altı yüz yıl süren, pek çok kral ve kraliçenin taç giyme törenine ev sahipliği yapan St. Vitus Kilisesini görüyoruz.  Simyacılar Sokağı, St. George Kilisesi, Malá Strana (Küçük Mahalle) bölgesi, 13. yüzyılda Baş Mimar Peter Parler tarafından yaptırılan üzerinde 30 Aziz Heykelinin bulunduğu Charles Köprüsü, eski şehir bölgesinde Johannes Kepler’in Evi, üzerinde 12 Havari ile şovlar gerçekleştirilen tarihi Astronomik Saat Kulesi, gezimizin devamında görülecek yerler arasındadır. Yürüyüş turumuz tamamlandıktan sonra, yemek ve alışveriş için serbest zaman veriyoruz. Çekya’nın en gözde ürünlerinden olan göz alıcı Granat ve Bohemya Kristalleri özellikle ilginizi çekecektir. Serbest zamanın ardından TYN Kilisesi, Jan Hus Heykeli, sosyalizmin 1948’de ilan edildiği Kinsky Sarayı, St. Nicolas Kilisesini, Franz Kafka’nın doğduğu evi görerek turumuzun sürdürüyoruz. Vltava Nehrine doğru ilerleyerek, Yahudi nüfusuyla bilinen Josefov Mahallesi, bugün Çek Hükümeti tarafından kullanılan Straka Akademisi, Stefaniküv, Manes ve Cechuv Köprülerini gözlemleyerek turumuzu tamamladıktan sonra akşam yemeğimizi keyifli tekne turumuzda alıyoruz.

Sabah Kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra, bu tarihi güzel kentten ayrılıyor, Budapeşte yönünde hareket ediyoruz. Çekya’dan çıkıp, Slovakya topraklarında seksen kilometrelik bir mesafe kat ederek Bratislava üzerinden Macaristan’a giriyoruz. 145 yıl Osmanlı hâkimiyetinde kalan ve 1873 yılında Budin ve Peşte’nin birleşmesi ile ortaya çıkan, ülkenin Başkenti Budapeşte’ye ulaşıyor, panoramik olarak yapacağımız şehir turumuza başlıyoruz. Şehrin ortasından geçen Tuna Nehri üzerindeki Tarihi Köprüleri, Opera Binasını, Kraliyet Sarayını, kentin sembol yapısı olan ve mimarlık şaheseri Parlamento Binasını, şehri süsleyen tarihi meydan ve bulvarlarını, ülkenin tarihine yön vermiş önemli şahsiyetlerin heykellerini görerek, Kahramanlar Meydanına ulaşıyoruz. Macaristan’ın bininci yılı anısına 1896 yılında yapılan kutlamalar için hazırlanan bu tarihi meydanda Milenyum Anıtı ve Macar kahramanlarına ait heykelleri ilgili anlatımlar eşliğinde görmemizin ardından akşam yemeği ve konaklama.

Otelimizde alınacak sabah kahvaltısının ardından,  Estergon & Vişegrad & Szentendre turumuzu gerçekleştirmek üzere yola koyuluyoruz. İlk durağımız hem Macar, hem de Osmanlı tarihi açısından özel önem arz eden, Tuna’nın “muhafızı” Estergon Kalesi’dir. 1543 yılında Kanuni Sultan Süleyman komutasındaki Osmanlı ordusu tarafından zapt edilen Estergon Kalesi’ni ve üzerine inşa edilen, Macaristan’ın en büyük kilisesi olan Estergom Bazilikasını ziyaret ediyoruz. Ziyaretimizin ardından Tuna nehrinin en güzel manzaraları eşliğinde kat edeceğimiz güzergâhta, doğudan ilerleyen orduları durdurmak amacıyla inşa edilmiş olan Vişegrad Kalesi’ni görerek ilerliyoruz.  Macaristan’ın tüm hediyelik eşyalarını uygun fiyatlarla alma imkânına sahip olacağımız Szentendre Sanatçılar Köyüne gidiyor ve köy hakkındaki bilgilendirmelerden sonra, alışveriş için serbest zaman veriyoruz. Buluşmamızın ardından, Szentendre’den ayrılıyor, üzerinde bulunan Olimpik Yüzme Tesisleri ile ünlü Margit Adasını ve Köprüsünü görerek, Budapeşte şehir merkezindeki Buda Kalesine çıkıyoruz. Şehrin mimari harikalarından olan tarihi Matthias Kilisesini ve Balıkçılar Burcunu ziyaretimizi takiben kentin en ünlü ve canlı caddesi olan Vasi Caddesinde gezinti ve alışverişin ardından akşam yemeği ve konaklama.

Otelimizde alacağımız kahvaltımızdan sonra, Budapeşte’den ayrılarak, Slovakya’ya geçiyor, ülkenin başkenti Bratislava’ya ulaşıyoruz. Tuna kıyısında aracımızdan inerek, Dünyanın iki ülkeye birden (Avusturya ve Macaristan) komşu olan tek başkentinin eski kent (Old Town) bölgesinde yürüyüş turu yapıyoruz. Bratislava Kalesi, Parlamento, St. Martin Katedrali, Mozart’ın 6 yaşında ilk konserini verdiği tarihi bina, Grassalkovich Sarayı, Slovak Devlet Tiyatro Binası gibi önemli yapıları görerek, yürüyüş turumuzu tamamlıyor ve öğle yemeği için molamızı veriyoruz. Molamızın ardından, Bratislava’dan Viyana yönüne doğru hareket ederek, Avusturya’ya giriyoruz. Kısa ve keyifli bir yolculuk ile, Avrupa’nın en aristokrat şehri ve Habsburg Hanedanlığının 640 yıllık iktidarına sahne olmuş, dev bir imparatorluğun merkezi olan Viyana’ya ulaşıyoruz. Müzik, mimarlık, resim ve heykelin kalbi olan, Dünya Savaşlarının zorlu günlerine zarafetinden bir şey kaybetmeyerek direnen ve Gotik, Rönesans, Barok, Rokoko, Neo-Klasik ve Art Nouveau sanat akımlarının benzersiz bir sentezini sunan, uzun bulvarlarıyla adeta açık hava müzesi olan şehirde panoramik bir tur yapıyoruz. Turumuz sırasında, Avusturya’nın dünyaya mal olan ressamı Gustav Klimt’in öğrencilik ve hocalık yaptığı Uygulamalı Sanatlar Akademisi, Kursalon Konser Salonu, Atatürk’ün de kaldığı Bristol Hotel,  Devlet Opera Binası, Maria Theresia Meydanı, Sanat Tarihi Müzesi, Doğa tarihi Müzesi, Parlamento, Belediye Sarayı (Rathaus), Viyana Üniversitesine ait muhteşem yapılar ve Hoffburg Sarayı göreceğimiz yerler arasındadır. Panoramik turumuzu tamamladıktan sonra akşam yemeği ve konaklama.

Otelimizde alınacak sabah kahvaltısının ardından, Orta Avrupa turumuzun bu son gününde odalarımızı boşaltıyor ve bizi hazır bekleyen aracımıza yerleşerek, Schönbrunn Sarayı & Hundertwasser Evleri &Viyana Ormanları Turumuz için otelimizden ayrılıyoruz. İlk olarak, 17. Yüzyılın sonunda İmparator Leopold tarafından inşasına başlanan, Habsburg hanedanlığının yazlık sarayı olarak faaliyet gösteren ve 1996 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine alınan Schönbrunn Sarayı ve Bahçelerini ilgili anlatımlar eşliğinde panoramik olarak geziyoruz. Buradaki programımızın ardından, asimetrik mimari unsurlarıyla şehrin ilgi çeken çağdaş sanatsal değerleri arasında yer alan Hundertwasser Sanat Evlerini geziyor, Viyana’nın mağazaları ile ünlü caddesi Mariahilferstrasse’de alışveriş ve öğle yemeği için serbest zaman veriyoruz. Ardından Viyana’nın 21 km güneyinde başlayan Viyana Ormanlarına gidiyor ve 12. yüzyıla ait Lichtenstein Şatosunu panoramik olarak ziyaret ediyoruz. Turumuzun en ilgi çekici bölümlerinden biri olan, Nazi Almanya’sının 2. Dünya Savaşında ilk jet fabrikası olarak da kullandığı, Avrupa’nın en büyük yeraltı gölü Seegrotte’ye gidiyor, arzu eden misafirlerimizle mağarayı geziyor ve yeraltı gölünde tekne turumuzu gerçekleştiriyoruz. Buradaki gezimizi tamamladıktan sonra, Avusturya’nın en karakteristik kentlerinden, Beethoven’in 9. Senfonisi’ni bestelediği, kaplıcalar ve tabiat şehri Baden’i ziyaret ediyoruz. Kenti tanıyacağımız turumuzu tamamladıktan sonra vereceğimiz serbest zamanın ardından aracımızla Viyana Havalimanına gidiyor, Sunexpress Havayollarının tarifeli seferi ile 22.25’de uçağıyla keyifli turumuzun sonu.